Bugün kendimle ilgili birkaç şey yazacağım için blog yazma ritüelimi deftere çeviriyorum. Yarın görüşmek üzere 🙂
2020 Yılında Nerelere Seyahat Ettim?
Merhaba arkadaşlar, bu yazımda sizlere 2020 yılında nerelere seyahat ettiğimi yazacağım. Gerek iş için olsun, gerek yılbaşı eğlencesi, gerek yaz tatili ve gezmesi gerekse öylesine seyahat ettiğim yerleri ve neden gittiğimi anlatacağım.
- Dubai: 2019’un aralık ayında gitmiştim fakat bunu da dahil etmek istedim. Bir balon şirketinin çekimlerini yapmak için Drone Pilotu, Kameraman ve Video Editör olarak gittim. Ayrıca şirket olarak hazırladığımız günlük Dubai turlarının çekimleri üzerine de orada bulundum. Dubai maceram biraz karmaşık ve garip olduğu için üzerinde pek durmayacağım 🙂 Çünkü ben de 1 ay kalmama rağmen çok fazla bir şey anlamadım 😀
- İstanbul: 2020 Google Partnerler toplantısı için gideceğimiz toplantı henüz Türkiye’de korona olmamasına rağmen riskten dolayı ertelenmişti. Tabii ki uçak biletlerini aldığımız için iş için olan İstanbul seyahatimizi ekipçe geziye çevirmek istedik ve bunu çok güzel yaptık. İstanbul’dayken Beşiktaş’ta kaldık ve araç kiraladığımız için bayağı yeri gezme imkanımız oldu. Pek tabii Martı Scooterlar da bayağı bir destekçi oldular bize her yerde 🙂
- Olympos: Arkadaşlarımla yapacağım tatili bazı önemli gelişmelerden sonra tek başıma motorla yapma kararı aldım. Bu benim için çok güzel bir deneyimdi. Hiç arkadaşım olmamasına rağmen 4 günlük kısa tatilde Kadir’s Tree House’da kaldım ve orada çok güzel arkadaşlar edindim. Mükemmel bir şekilde eğlendim diyebilirim. Bu tatilimde ise en çok aktivitelere yer verme kararı almıştım ve bugüne kadar ertelediğim çoğu şeyi yaptım. Dalış, kaya tırmanışı ve ATV safari bunlara örnek. Bir daha gidecek olursam tekrar iki etkinliği de kesinlikle yapacağım ve yanına yamaç paraşütünü de iliştireceğim :).
- Fethiye: Aslında gittim sayılmaz fakat Olympos seyahati dönüşte yorulup kamping alanında bir gece dinlendim diyebiliriz. Orada da çok güzel arkadaşlıklar edindim. Sonra da memleketim Kuşadası’na döndüm.
- Kapadokya: Kar yağdığını gördükten hemen sonra aldığımız uçak bileti ile Kapadokya’ya hem Sosyal Medya hizmeti verdiğimiz otelin kış çekimlerini yapmak için hem de Kapadokya’nın kış mevsiminin tadını çıkarmak için gittik. Özel balon turu ile mükemmel anlar geçirdim. Ayrıca oradaki tanıdığım bir abimle rakı içip hoş sohbet etmek çok güzeldi.
- Urla: Perdix Wines’ın şarap kampanyasını gördükten sonra hem değişik bir hava almak için hem de şarap satın almak için şöyle bir gezeyim istedim. Bir anlık kararla Urla’ya gidip biraz gezip şarabı tattıktan sonra alıp, memleketime geri döndüm.
- İzmir: İhracat yapan bir müşterimizin Sosyal Medya reklamlarını organize etmek ve birlikte çalışıp yeni fikirler üretmek için iş seyahati gerçekleştirmiştim. Verimli geçen çalışmalarımızdan sonra etkili bir iş ortaya çıkmıştı. Tabii her akşam farklı mekanlarda takıldığım konular farklı, gerçekten İzmir’de çok keyifli yerler var.
- Eskişehir: Ozbi konserine bir anda verdiğim kararla arabaya atlayıp iki gecelik bir tatil yaptım. Uzun yolculuğun insana çok iyi geldiğini biliyorsunuz. Tek başıma yaptığım bu uzun yolculuk beni gerçekten dinlendirdi ve istediğim müzikleri dinlemek çok keyif verdi.
2020 yılında 7 şehir 1 yabancı ülkeye gitmişim. Gittiğim bu yerlerin hepsi ayrı ayrı güzellerdi ve hepsinde iyi veya kötü anılar biriktirdim. Bu sene umarım bu rakamı en az 2 katına çıkarabilirim 🙂 Herkese bol seyahatler diliyorum…
Ailemle Yaşamayı Neden Bıraktım?
Merhabalar herkese bu yazımda size neden evden taşınma kararı aldığımı ve nasıl konfor alanımın dışarısına çıktığımı anlatacağım.
Öncelikle İzmir, İstanbul ve Aydın’da sürekli ailemden uzakta yaşadığım süreçler oldu. Genel olarak sürekli şehir dışındaydım ve hep bir karmaşa içerisinde bir türlü yaşam alanımı oluşturamamıştım. Tekrar ailemin yanına döndüğüm zaman da kendi yaşam alanımın olmadığını ve rahat hareket edemediğimi fark ettim. Eklemem gerekirse en büyük problem ailemin yanında yaşamak bana gereksiz bir rahatlık veriyor ve sadece eğlenceme bakıp bir sorumluluğum yokmuş gibi yaşıyordum. Yapılması gereken işleri sürekli erteliyordum. Evde sadece kahvaltı hazırlıyordum o da erken kalktığım içindi. Kıyafetlerim yıkanıyor, bulaşıklarım yıkanıyor, çayım hazırlanıyor ve neredeyse hiç sorumluluğum yoktu. Böyle devam ettiği sürece konfor alanının içerisine hapsedildiğimi hissetmeye başladım. En büyük etken ise koronanın başlamasıyla ofisi kapatmamızdı. Ofis kapatılınca sürekli evde vakit geçirmeye başlayınca böyle bir rahatlığa girmiş oldum.
Bir süre daha dayandıktan sonra bir anda karar verip home office şeklinde yaşayabileceğim küçük ve bahçeli bir evin bana iyi gelebileceğini düşündüm. İlk önce eşyalı bir ev tutmayı düşünürken ardından kendi yaşam alanımı kurarken eşyalı bir evin beni yansıtmayacağını düşünüp daha fazla riske girip eşyasız bahçeli 1+1 tatlı bir ev tutmuş bulundum. Bu sayede hem konfor alanımın dışına çıktım, kendimle ve arkadaşlarımla daha fazla zaman geçirdim hem de tekrar sorumluluk alıp daha fazla çalışmak ve kendimi geliştirmek zorunda kaldım. Yani yalnız kalmak insana çok şey katıyor. Rahat olmak da aynı şekilde. Herkese kesinlikle böyle bir şey yapmalarını kesinlikle öneririm. Risk alın ve konfor alanınızın dışına çıkın. Eklemem gerekirse yemek yapmayı da öğreniyorum -çok iyi antrikot yapıyorum arkadaşlarım onayladı-. Evi çok fazla eşya ile döşemedim, minimal tutmaya çalıştım, gereksiz olmayan hiçbir şey yok. 3-4 kaşık, çatal, bıçak ve bardak şeklinde. Evimi nasıl dizayn ettiğimi eşyalarımı nasıl topladığımı da size anlatayım.
Evin ilk halleri ve son halleri fotoğraf olarak da görebilirsiniz buyurun;
İlk Halleri
Son Halleri
Öncelikle düşük bütçeli olarak bir şeyler yapmakta kararlıydım. Piyasaya baktığımız zaman orta seviyede koltuklar, beyaz eşya vs. aşırı pahalı olduğunu gördüm ve sıfır eşyalar almaktan vazgeçtim. Zaten çalışma alanım kitaplığım vs. her şeyim vardı. O yüzden diğer eşyaları yavaş yavaş ayarlamaya başladım. Koltuğu ve yatağı palet ile çözdüm. Koltuk palet hazır bir şekilde bizim sürekli takıldığımız bir kafede bulunuyordu. Kullanmadıkları için ufak bir websitesi karşılığında aldık ve siyaha boyadık (fırça ile boyamayın çok zor, rulo alın :)) ). Bazayı ise yağmurlu bir günde bir yere giderken bitmiş inşaatın yanında gördük, sahiplerine sorduktan sonra rica ettik ve ücretsiz bir şekilde aldık. Önceki paletleri boyarken çok yorulduğumuzu fark edip zaten yağmurda temizlenmiş olan paletleri direk odaya yan yana koyduk ve olayı bitirdik. Yatağı ise aileme söyledikten sonra kendilerine yeni bir yatak aldılar ve onlardan kalan yatağı ücretsiz bir şekilde almış oldum. Buzdolabı ve termosifona ise 500TL bir ücret ödedim. Set üstü ocağı da bir tanıdığımızdan ücretsiz bir şekilde aldım. Halıyı zaten evden getirdim 😀 Isıtıcım da vardı. Orta sehpa ve yatağımın yanına sehpayı da arkadaşım ev hediyesi olarak aldı. Televizyonum da ofis zamanından kalma vardı zaten. Şimdi gelin diğer detaylara çok fazla inmeden evimi dizerken ücretli ve ücretsiz aldıklarımı size yazayım.
Ücretsiz Eşyalarım:
– Baza ve Koltuk (Palet)
– Tekli koltuk (ailemin misafir odasından arakladım 🙂 )
– Yatak
– Set üstü ocak
– Halı
– Orta Sehpa
– Yatak yanına sehpa
– Mutfak gereçleri
– Çalışma Masası, Çalışma Koltuğu
– Kettle
– Televizyon
–
Ücretli Eşyalarım:
– Siyah perdeler
– Mutfak gereçleri
– Banyo seti
– Buzdolabı 2. el
– Termosifon 2. el
– Filtre Kahve Makinesi
– Mikser & Blender
– Temizlik eşyaları
– Açık askılık
Tabii ufak tefek eşyaları hatırlamıyorum ama daha elbetteki vardır ama şimdilik hatırladıklarımın hepsi bu kadar.
Bir de hayatımı renklendiren bir şey oldu. Sokaktan kedi sahiplendim! Adı da Limon, ilk başta kız diye seviyorduk fakat erkek olduğunu daha bugün keşfettik 😀 Aşılarımızı olduktan sonra güzel bir hayat yaşamaya başladık onunla. Yalnızken gerçekten bir kedi arkadaşınızın olması çok iyi. Birlikte uyuyup birlikte uyanıyoruz o kadar keyifli ki anlatamam size, sahiplenip yaşamanız gerekiyor! En sevdiğim yanı mamasını ve suyunu koyduktan sonra tek başına her şeyini kendi halledebiliyor. Arada bir kumunu temizlemeniz yeterli. 😀
Anlatmak istediğim şey, korkmayın. Risk alın. Harekete geçin. Yapmak istediğiniz şey ne ise onu yapın. Belki masraflı olacak ama daha mutlu olabilir ve size daha çok şey katabilir bu risk. İstediğiniz her şeyi yapın. Şu an tatlı kedim Limon ile tatlı ve mutlu bir hayatımız var. Umarım siz de istediğiniz yaşama ulaşabilirsiniz! 🙂
2020’de Okuduğum Kitaplar Neler?
Merhabalar.
Hepimizin yaşadığı süreç olan karantina süreci öncesinde ve sonrasında kendimizle vakit geçirip bol bol kitap okuyup gelişim sağlayabildik diye düşünüyorum. Her ne kadar bana yetmese de bu yıl içerisinde okuduğum kitapları buradan paylaşacağım. Ayrıca 2021 hedeflerime de bu linkten ulaşabilirsiniz.
1- Azil – Hakan Günday
2- Steve Jobs Gibi Düşünmek – Daniel Smith
3- Söz Söyleme ve İş Başarma Sanatı – Dale Carnegie
4- Kahramanın Yokluğu – Charles Bukowski
5- Babil’in En Zengin Adamı – George S. Clason
6- Zengin Olmanızı İstiyoruz – Donal Trump | Robert T. Kiyosaki
7- Amok Koşucusu – Stefan Zweig
8- Hayvan Çiftliği – George Orwell
9- Genç Bir İşadamına – Emre Yılmaz
10- Satışın Kutsal Kitabı – Jeffrey Gitomer
11- Müşteri Deneyimi – Kaan Varnalı
12- Başlangıç – Dan Brown
13- Walden – Henry David Thoreau
14- Savaş Sanatı – Sun Zİ (Sun Tzu)
15- Müşteri Deneyimi Tasarımı ve Yönetimi – Taşkın Dirsehan
16- Yalın Startup – Eric Reis
17- Kendi Kendine MBA – Josh Kaufman
18- Zengin Baba Yoksul Baba – Robert T. Kiyosaki
19- Düşün ve Zengin Ol – Napoleon Hill
20- Girişimcinin El Kitabı – Harvard Business Review
21- 100$’lık Başlangıç – Chris Guillebeau
22- Yalnız Gezerin Düşleri – Jean – Jacques Rousseau
23- Bir Çift Yürek – Marlo Morgan
24- İnsan Nedir? – Mark Twain
25- Hayat Kısa Mükemmelleştirmeye Bak – Dale Carnegie
26- Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme Sanatı – Dale Carnegie
27- Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat – Stefan Zweig
28- Don Kişot – Miguel de Cervantes Saavedra
29- Bir İdam Mahkumunun Son Günü – Hasan Ali Yücel Klasikleri
30- Vazgeçebilmek – Guy Finley
Aslına bakarsanız bugüne kadar bu kadar kitap okuduğum bile farkında değildim ve 1 yılda çok az kitap okumuşum diyebilirim. 2021’de bu rakamı en az 3 katına çıkarmak istiyorum. Bunu sağlayabilirsem eminim ki hayatımda çok fazla şey değişecektir. Bu sayede daha iyi bir insan ve daha bilgili bir insan olabileceğimi düşünüyorum. Bu kitapları yazdıkları için her bir yazara teşekkür ederim. Her biri birbirinden kıymetli bu eserlere ulaşabildiğim için ise binlerce kez şükürlerimi sunuyorum.
Aklıma gelen ve kitaplığımda bulunanlar şu anlık bunlar. Daha fazlası vardır elbette ama maalesef aklıma gelenler ve bulduklarım bu kadar. Okumaya devam ettiğim kitap ise Buffet: Bir Kapitalistinin Yükselişi – Roger Lowenstein.
Hello world!
Merhaba!
Yıllardır ertelediğim blog macerama artık başlıyorum. Hayatımda olan bitenleri geçmişe bakıp noktaları birleştirebilmek adına bu yola girmeyi seçtim. İnsanın en güzel şeyi kendini geliştirmesi ve bunu takip etmesidir diye düşünüyorum. 2020 hayatıma pozitif yönde çok şey kattı. 2020 öncesi de çok fazla şey kattı tabii ki fakat artık daha iyi şeyler yapmanın zamanı geldi. Finansal okur yazarlığı iyi, tasarruf yapabilen, kendini gelişime adamış, konfor alanından çıkıp ayrı bir eve çıkan ve kedisiyle birlikte yaşayan, yazılımı seven, sporların hepsine ilgi duyan, okumayı seven, yatırım yapmanın ve bileşik getirinin önemini bilen, sürdürülebilir iş kurma hayali olan, arayüz tasarlamayı seven, kullanıcı deneyimiyle ilgili, değer yaratan, minimalist yaşamı benimseyen ve kendine meydan okuyarak yaşayan bir insan olarak daha da iyi bir hale gelmeye çabalayacağım.
“Odaklanmak tamamen hayır demeyi bilmekten geçer.” – Steve Jobs
Bu süreçteki başarmak istediğim hedeflerim şu şekilde;
- Daha fazla su içmek.
- DAHA FAZLA DİSİPLİNLİ OLMAK.
- Sosyal medyayı etkin kullanmak veya hayatımdan çıkarmak.
- Kod yazmaya tekrar dönmek.
- Günlük rutinime sadık kalmak.
- Sabahları erken kalkmak ve günümü boşa harcamamak.
- Her gün en az 100 sayfa kitap okumak.
- 2021’de 100 tane kitap okumak.
- Gönüllülük esaslı işlere zaman ayırmak ve daha fazla bağış vs. ile diğer insanlara yardımcı olmak.
- Dışarıdan yemek yemeyi bırakmak ve sağlıklı yemekler yapmak.
- 10.000TL ile başladığım yatırım yolculuğumda eklemeler yaparak 50.000TL’yi geçtim ve şimdi 100.000TL’ye ulaşmak.
- Snowboard yapmak.
- Her yıl en az iki ülkeye seyahat etmek.
- Sporu alışkanlık haline getirmek, her gün en az 5.000 – 10.000 arası adım atmak.
- Meditasyonu alışkanlık haline getirmek.
- İnsanlara katkı sağlamak adına içerikler ve videolar üretmek. (Videolar konusunda çok emin değilim ama yapabilirim…)
- Gelişimimi sürekli takip etmek ve her gün en az iki saat kendimi geliştirmek.
- Yemek yapmaya daha fazla zaman harcamak.
- Etkili ve değerli kulüplere katılıp ağımı genişletmek.
- Alkolü azaltmak veya hiç içmemek 🙂
- Çiçek beslemek.
- Ekip yönetiminde kendimi geliştirmek.
- Farklı hobiler edinmek.
- Her gün bir blog yazmak :))))))))))))
Kısacası kendime daha rahat bir gelecek sunmak için birçok konuda geliştirecek ve zamanımı verimli kullanacağım. Bunları yaparken her zaman refahımı yükseltmek ve ne kadar kaygılanmasam da ileride de kaygılanmamak için çabalayacağım.
Merhaba kendim, yeni bir maceraya hoş geldin.
“Daima kendinden daha iyi konumdaki insanlarla birlikte olmak iyidir, senden daha iyi tavırlara sahip olan insanlarla vakit geçir. Zamanla onlara benzediğini göreceksin.” – Warren Buffet